İstikrarsızlık seni yaşamda tutan şeydir. Rutinler, sıkılıp sıkışıp büzülüp bozarıp nihayet yeni minik minik rutinler doğurmak için yaşarlar.
Rutinde sebat derler eskiler oysa anlıyoruz ısrarın sonu sefalet. Sebat etmek bir manada aynı hareket içinde sıkışıp kalmaktır yani hareketsizlikle aynı olgular. Rutinleri başının belası, ısrarı hayatının acısına dönüşmüş kişiler iliklerine kadar hissedecekler. Nu burada ne başka yerde hiç görmeyecek olanlar ise beynini çoktan öldürmüş olanlar, hiç düşünmeyerek. Yürüyen ölüler… Zombi istilası diye buna derim ben. Yoksa kelimelerin farklı olması bizi yanıltıyor. Yaş ve yıl aynı mı? Durmak yaşamı bitirmektir. Çılgın gibi durmayarak aynı hareketi tekrarlamak da eninde sonunda bir durma anlamına evrilip rahatsızlık verecektir. Hissizleştirecek seni sürekli aynı hareket tıpkı durmak gibi bir hücrede. Nereye geldik? Rutin olarak rutinleri bozmak gerektiğine. Rutinleri bozmanın da bir rutine dönüştüğü yerde ölümün yani durmanın kaçınılmaz olduğunu tekrar beraber keşfetmiş olduk. Bir diğer keşif, yaşama hissinin ara ara acıktıkça nasıl servis edileceğine dair oldu.
Harika bir deneyim olması dileğiyle, iyi seneler herkese.
Gözlerini dünyanın üstünden evrene diken oğluma selam olsun, yüreğinden öperim.
11012025